9696,38%-0,29
35,21% 0,06
36,71% -0,03
2962,89% -0,18
4808,85% -0,40
SANKO Üniversitesi'nin kuruluşunun 10'uncu yılına ithafen "Otizmli Birey Olarak Doğmak" konulu program düzenlendi.
Programda, otizmin belirtileri, beslenmede dikkat edilmesi gerekenler ve otizmli bireylere nasıl yaklaşılması gerektiği gibi konular ele alındı.
Rektör Prof. Dr. Dağlı: "Otizm, günümüzde tanı yöntemlerinin gelişmesiyle birlikte daha erken teşhis edilebilmektedir"
Programda konuşan SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı, otizmin günümüzde tanı yöntemlerinin gelişmesiyle birlikte daha erken teşhis edilebildiğini söyledi.
Bölgede yaşanan deprem sonrasında Gaziantep'te depremden zarar gören özel gereksinimli ve ebeveynlerini kaybetmiş çocukların tespit edilmesi ile bu çocukların sağlık, eğitim ve psikososyal açıdan değerlendirilerek desteklenmesi amacıyla hayata geçirilen Gaziantep Tomurcukları Projesi kapsamında; otizmli çocuklar olduğunun saptandığını belirten Prof. Dr. Dağlı, SANKO Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı'ndan Öğr. Üyelerinin tespit edilen tüm çocuklarla birlikte otizmli çocuklara da destek verdiğini kaydetti.
Cumhuriyetin 100'üncü yılında üniversitenin de 10'uncu kuruluş yılını kutlamanın heyecan ve mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden Prof. Dr. Dağlı, "SANKO Üniversitesi olarak, bilimin rehberliğinde ülkesine katkı sunacak iyi eğitim almış bireyler yetiştirmek ve ülkemize sağlık alanında da katkı sunmak amacıyla var gücüyle çalışıyoruz" diye konuştu.
Prof. Dr. Karabudak: "Otizmli bireyler evde, okulda, işyerinde ve toplumsal yaşamda herkesle aynı haklara ve özgürlüklere sahiptir"
SANKO Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Efsun Karabudak ise otizm spektrum bozukluğu olan bireylerin çoğu zaman dış görünüşlerinde onları diğer insanlardan ayıran hiçbir farklılık olmadığını ancak bu bireylerin diğer insanların çoğundan farklı şekillerde davranabileceğini dikkat çekti.
Otizmli bireylerde olağandışı görünebilecek davranışlar veya etkileşimler dışında; gecikmiş dil becerileri, olağandışı yeme ve uyku alışkanlıkları, gastrointestinal sorunlar da (örneğin kabızlık) olabildiğini anlatan Prof. Dr. Karabudak, şu bilgileri paylaştı:
"Otizmle yaşayan bireyler evde, okulda, işyerinde ve toplumsal yaşamda herkesle aynı haklara ve özgürlüklere sahiptir. Bu nedenle Birleşmiş Milletler üyesi ülkeler tarafından her yılın 2 Nisan günü, dünya genelindeki otizm spektrum bozukluğuna sahip insanlarla ilgili farkındalık oluşturma amacıyla 'Dünya Otizm Farkındalık Günü' ilan edilmiştir."
Dr. Öğr. Üyesi Özcan: "Otizm spektrum bozukluğu sıklıkla yaşam boyu süren bir durumdur"
SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Burcu Gökalp Özcan ise "Otizm ve Temel Özellikleri" konulu sunum yaptı.
Otizm spektrum bozukluğunun sıklıkla yaşam boyu süren bir durum olduğunu anımsatan Dr. Öğr. Üyesi Özcan, otizm spektrum bozukluğunun belirtilerini şöyle sıraladı:
"Çocukluk çağı nörogelişimsel bozuklukları içinde yer alan, belirtileri erken çocukluk çağında başlayan, sosyal-iletişimsel alanda belirgin yetersizlikler, sınırlı, tekrarlayıcı davranışlar ve ilgi alanları ile seyreden bozukluklardır."
Prof. Dr. Uçar: "Beslenme planlarının bireyin özel durumlarına dayanması gerektiğini ve multidisipliner bir yaklaşım benimsemesi gerektiğine vurgu yaptı"
Programa konuşmacı olarak katılan Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Aslı Uçar, otizmin genellikle çocukluk döneminde başlayan bir nörolojik gelişim bozukluğu olduğunu vurgulayarak, beslenmenin otizmli bireylerdeki hassasiyetler ve gastrointestinal sorunlar nedeniyle önem kazandığını anımsattı.
Prof. Dr. Uçar, beslenme planlarının bireyin özel durumlarına dayanması gerektiğini ve multidisipliner bir yaklaşım benimsemesi gerektiğine vurgu yaptı.